Cerrahi girişim son çaredir.

Cerrahi girişim son çaredir.

Son zamanlarda gazetelerde ve televizyonlarda çok yoğun bir reklam kampanyası var. Bel fıtığında ve boyun fıtığında %1 olması gereken cerrahi girişimlerin metotları konusunda.
%99 oranında, cerrahi olmadan bunun tedavisinin fizik tedavi ve rehabilitasyonla yapılabildiği ile ilgili tek satır olmadığını üzülerek söyleyebilirim.

YANLIŞ BİR YÖNLENDİRME BİRÇOK KİŞİNİN SAĞLIĞINI ELİNDEN ALABİLİR

Halkı bu konuda yönlendirmek onu bir yanlışın içine sokmaktır. Halkımız bu konuda birçok sağlık konusunda olduğu gibi bilinçsiz, ortalama eğitim yaşı düşük, bir de gazetedeki reklamlar, televizyonlardaki cerrahi konusundaki reklamlar eklenince çağımız reklam çağı olduğuna göre, bu insanları çok rahatlıkla yönlendirebiliyorsunuz. Bu yönlendirmeleri yapanlar, yapılacak olan cerrahi girişimlerde oluşacak olumsuzlukları ya da başarısızlıkları da bu insanlarla paylaşıyorlar mı? Üzülerek söyleyeyim hayır. Sadece yapılacak olan işlemlerin nimetlerini anlatmakla yetiniyorlar. Külfetlerine gelince bu konuda ses yok…

Hekim sorumluluğu içinde 1. Madde: “Hastaya zarar vermemek”tir. Hastaya zarar vermeden bel fıtığı ve boyun fıtığında fizik tedavi ve rehabilitasyon metotları ile bunların%99’u tedavi edilebiliyorsa, bunu da halkımızın bilmesi en doğal hakkıdır. Defalarca yazıyorum ve söylüyorum, bel fıtığı ve boyun fıtığıyla karıştırılabilen hastalıklar benim İstanbul Üniversitesi Tıp fakültesinde yaptığım araştırmaya göre 59 tanedir. O açıdan her beli ağrıyan ya da bacağına ağrı vuran hastalar bel fıtığı olmadığı gibi her boynu ağrıyan ve ağrının kola vurduğu her hastalıkta boyun fıtığı değildir.

FELÇ OLMAZSINIZ!

Ayrıca ameliyat olmazsanız felç olursunuz, büyük ve küçük abdestinizi tutamazsınız, erkeksen erkekliğin gider, kadınsan kadınlığın gider, tekerlekli sandalyeye düşersiniz şeklinde çok yoğun ifadelere de kanmayın. Bunlar % 1 oranında doğru yapılmayan tedaviler sonrasında gerçekleşir. Eğer doğru olsaydı bu kadar yoğun olduğu gösterilen bel fıtığı ve boyun fıtığı hastalarından dolayı caddelerde tekerlekli sandalyeyle dolaşan insanlardan geçilmezdi. Çevrenize sorun ve soruşturun. Bu hastalıktan dolayı felç olmuş insan var mı? Ya da herhangi yapılan yanlış bir işlem yüzünden felç olmuş insan var mı?

Sorgulamayı sevmeyen ve çabuk unutan bir halkımız var. Nedense kendi sağlığı gibi çok ciddi bir konuda ne araştırıyor ne de soruşturuyor. Bazı peşin hükümlerin ardından kuzu gibi gidiyor. Üniversitelerimiz de bu konuda eğitim verirken tedavide değişimleri ve gelişimi maalesef göz ardı ediyor. Örneğin “Amerika’da bu konuda ne yapılıyor?”un ciddi bir araştırması yok.
Sağlıkta yanlış bilgilendirme ve yönlendirmelere izin vermeyelim. Sonunda zararını sizler sağlığınızla ödüyorsunuz.